Ben burada birçok analiz sonucunun kimyasal açılımı yerine, kaplıca suyunu evimizde kullandığımız banyo suyundan farkından ve ihtiva ettiği zengin mineral ve gazlardan bahsedeceğim.
Normal bir şişe suyu üstündeki etikette yazılı onlarca özelliklere ilave olarak kaplıca sularında çok zengin mineraller, gazlar hatta bazen radyoaktif bulunur. İşte kaplıca suyunun bu özellikleri suyun sıcaklığı ile gevşeyen ve genişleyen deri dokusundan vücuda nüfus eder ve kas, kıkırdak ve kemiklerimizin tedavisine yardımcı olur.
Bu suların değişiklik arz eden bazıları da içilerek sindirim ve üriner sistemde bulunan birçok rahatsızlığa ( hazımsızlık, kabızlık, parazit, böbrek taşları, idrar yolları iltihapları gibi ) fayda sağlar. İçtiğimiz maden su ve sodaları da aslında soğuk kaplıca suyudur.

» TERMAL SULARIN SICAKLIĞI:
İnsan vücudu 36 derecedir. İdeal kaplıca suyu ise 40 – 44 derecedir. Kaplıca suyunun derecesinin 80-90 olması o suyun kalitesini göstermez. Zira bu derecedeki bir suya girilemez. Soğutulması gerekir. Eğer bu sular teknik bir sistemle soğutulmaz, havuzda içine soğuk su katılarak veya bekletilerek soğutulursa, suda bulunan birçok mineral ve gaz kaybolur. Bu da o kaplıca suyunun faydasını içine kattığınız soğuk su oranında azaltır. Yine aynı şekilde kaplıca sularının bekletilerek soğutulması da o suyun ihtiva ettiği birçok mineral ve gazın kaybolmasına sebep olur. Açılan bir sodanın yarım saat sonra içilemeyeceği veya sodaya su katılamayacağı gibi.